15 Ağustos 2016 Pazartesi

Kulak Hastalıkları 7

KULAK HASTALIKLARI HAKKINDA
Kulak Hastalıkları
Kulak Hastalıkları Video Menier Hastalığı Baş Ağrısı Nedir Vertigo Hastalığı
Miğren Hastalığı Hemoroid Hastalığı Prostat Hastalığı Kulak Resimleri
KULAK ÇINLAMASI (TİNNİTUS)
Hastanın dışardan herhangi bir sesli uyaran olmaksızın anormal ses algılanması olarak tanımlanır.
Tinnitusun Nedeni Nedir?
Sesin sadece hasta tarafından duyulduğu subjektif tinnitusun birçok olası nedeni vardır. Kulak kiri geçici bir süre tinnitus yapabilir. Bunun yanında orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarında delinme, enfeksiyon ve orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi gibi daha önemli nedenler de olabilir. Tinnitus baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri (anevrizma) veya denge ve işitmeyi sağlayan sinirden kaynaklanan bir tümörden (akustik nörinom) dolayı da olabilir. Bu problemlerde işitme kaybı da vardır. Yüksek veya düşük tansiyon, tümör, şeker hastalığı, tiroid problemleri, baş ve boyun bölgesine gelen darbeler ve birçok diğer nedenler: bazı ilaçlar tinnitusa neden olabilir. Yaş büyüdükçe sinirlerde yaşlanır. Bu da beraberinde tinnitusu getirir. Kulaklıkla yüksek şiddette müzik dinlemek hem tinnitus hem işitme kaybı problemlerini beraberinde getirir.
Tedavi:
Tinnitusta belirgin bir etyoloji ortaya konabilirse tedavi etyolojiye yöneliktir. Ancak genellikle etyoloji belirlenemediği için semptomatik tedavi uyguanır. Objektif tinnituslu hastalar tedavi yaklaşımları ile zamanla düzelir. Subjektif tinnitus sistemik hastalık varlığında ilaç tedavisine iyi yanıt verir. Kulak çınlaması için herhangi bir tedaviye başlamadan önce, Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından muayene olmanız önerilir.
Tinnitus (Çınlama)

Tıp dilinde kulak çınlamasına ''tinnitus''denir.Genelde önemsiz olan bu çınlamalar bazen altta yatan bir hastalığın habercisi olabilir.Çınlama sürekli hale geldiyse , uykusuzluk, baş dönmesi gibi belirtilere neden oluyorsa veya günlük hayatınızı etkilemeye başladıysa, kulak burun bogaz doktoruna başvurmanız gerekir.
Kulak çınlamasında şikayetçi olan kişiler çınlamayı farklı şekillerde tarif edebilirler. Uğultu, gürültü, fısıltı,su sesi, kulağında ağustos böceği ötüyor, kulağımda makine çalışıyor şeklinde , şiddeti ve kulakta veya 'kafanın içinde 'duyulan bir ses olarak tanımlanabilir.Genellikle altta yatan problem saptanabilir ancak bazen çınlamanın kaynağı bulumayabilir.
-Çınlamanın belli başlı nedenleri:
-İşitme kaybı
-Presbiakuzi (yaşlanmaya bağlı işitme kaybı)
-İç kulaktaki hücreleri hasar görmesi
-Kulak kiri
-Kulağı etkileyen her türlü enfeksiyo, orta kulak iltihabı ,labirent iltihabı, sinüzit, alerji ve nezle
-Otoskleroz gibi kulak kemikçiğindeki değişimler
-Meniere hastalığı
-Çene eklemi ve diş ile ilgili problemler
-Anemi
-Hormonal değişimler
-Baş veya boyun yaralanmaları
-Akustik nörinöm gibi beyin tümörleri
-İlaçlar
-Yüksek tansiyon
-Damar tıkanıklığı(Ateroskleroz)
-Hipertroidi
-Diyabet( Şeker Hastalığı)
-Böbrek Hastalıkları
-Cep telefonu
-Baş ve boyun tümörleri (Boyundaki damarlara baskı yaparsa)
-Kafa travmaları
-Omurilik kökenli hastalıklar
-İç kulağa yakın damarlarda veya şah damarındaki anormal kan akışı (kulakta kalp atışı şeklinde hissedilir)
-Stress, depresyon, uyku bozukluğu

ÇINLAMANIN TEDAVİSİ

İlaç tedavisi: Damar genişletici, hücre yaşlanmasını geciktirici ilaçlar.Çınlamanın eşlik ettiği depresyon v.b psikiyatrik bozuklukların tedavisi
Tinnitus Maskelemesi: Kulak içi ya da arkasına takılan ve işitme cihazına benzeyen cihazlar hastanın çınlayan kulağına düşük seviyede beyaz gürültü dediğimiz sabit bir ses vererk kişinin var olan çınlamasının maskelenmesini yani duyulmasını sağlar.
İşitme Cihazları: Kullandığı süre zarfında etkilidir.
Biofeedback: Psikolog eşliğinde çınlamaya eşlik eden stres ve kaygının azaltılması için rahatlama teknikleri öğretilir
Tinnitus feedback retraining terapi: Biofeedback terapisi esnasında kişinin çınlayan kulağına beyaz gürültü veren özel programlanmış bir işitme cihazı takılır. Kişinin çınlamasıyla baş edebilmesi öğretilmeye çalışılır.1-2 yıl süre bu tedavi çınlama şiddetine göre minimum haftada 1 saat ile ayda bir saat arası değişen sıklıkta uygulanır.
Çınlamayı tamamen ortada kaldırmamasına ragmen pozitif etki sağlayan çeşitli
alternatif tıp yöntemleri de kulak çınlaması tedavisinde kullanılmaktadır.Bunlar;
Akupuntur: Çınlamada önemli yol alınmamıştır.
Nöralterapi: Cilde yapılan enjeksiyon tedavileri
Manyetik alan tedavisi (soft lazer): Henüz lazer tedavisinin çınlamayı durdurduğunu
gösteren kanıta dayalı tıp için geçerli olabilecek nitelikte çalışma yoktur.
Oksijen Terapisi: (Hiperbarik oksijen tedavisi):İlk 3 ayda uygulanması gerekir.
Tai-Chi
ÇINLAMASI OLANLARA ÖNERİLER

-Alkollü içeceklerden ve kahve gibi kafein içeren gıdalardan uzak durmak
-Sigara içmemek (nikotin iç kulaktaki yapılara kan akışını azaltır)
-Stresten ve aşırı yorgunluktan uzak durmak
-Düzenli olarak kullanılan ilaçların kulak çınlamasına olumsuz bir etkisi varsa bu ilaçları azaltmak
-Düzenli egzersiz yapmak
-Boynu gerilmiş durumda bırakılan bisiklet ve at binme gibi sporlardan kaçınmak
-Dikkati başka noktalara dağıtarak kulak çınlamasına odaklanmamak
-Sessiz bir artamda kalmamak ortamda müzik sesi veya okyanus sesi çıkaran veya vantilatör gibi ses çıkaran bir cihazın olması
-Yüksek sesten korunmak

DIŞ KULAK YOLU İLTİHABI
Tanım:
Dış kulak kanalının tahriş olması ve iltihaplanması halidir.
Belirtiler: - Dış kulak kanalının kaşınması - Kulak ağrısı - Kulakta akıntı olması - Kulakta tıkanıklık. Nedenler: Kirli sularda yüzmek Kulağı kaşımak, karıştırmak Kulak içinde yabancı cisim olması Alerji Kulak yıkanması Kulak kirini özellikle pamuklu çubuklarla veya küçük nesnelerle temizlemeye çalışmak kulak yolu derisini tahriş edip hasar verebilir. Bu hasarlı dokuya mikroplar kolaylıkla yerleşerek hastalık oluşturur. Bazen orta kulak enfeksiyonu veya soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında da olabilir. Kulağın nemli olması sulu ortamı seven pseudomonas gibi bakterilerle enfeksiyona yatkınlık yaratır. Diğer bakteriler ve mantarlar da dış kulakta enfeksiyona neden olabilirler. Kulak ağrısı, kulak kepçesinin hareketleriyle şiddetlenebilir.
Semptomlar: Dış kulakta kaşıntı Kulak akıntısı ( sarı, sarı-yeşil, iltihaplı veya kötü kokulu) Kulak ağrısı Kulakta tıkanıklık
Muayene ve Testler:
Doktorunuz muayene sırasında kulaklarınızın içine bakar. Kulak ve kulak yolu kızarık ve şiş görünür Kulak derisi pullu ve döküntülü görülebilir Dış kulak yoluna dokunmak veya hareket ettirmek ağrıyı arttırır. Dış kulak yolundaki şişlikten dolayı, doktorun kulak zarını gözlemlemesi zorlaşabilir. Doktor, dış kulak yolundaki akıntıdan örnek alarak herhangi bir bakteri veya mantarı tanımlamak için laboratuvara gönderebilir.
Tedavi:
Tedavinin amacı enfeksiyonu ortadan kaldırmaktır. Tedavide; Antibiyotik içeren kulak damlaları.Mantarlar için antimikotikler.Ağrı kesiciler Sistemik antibiyotikler kullanılabilir. Kulak yolundaki akıntı temizlenmelidir. Bu işlem ilaçların etkili olmasını kolaylaştırır. Kulak kanalı çok şiş ise dış kulak yoluna ilaç ile ıslatılmış pamuk parçası tampon şekline getirilip dış kulak kanalına yerleştirilebilir. Ağrı ciddiyse ağrı kesici kullanılabilir. Kulağa sıcak bir şey uygulanması ağrıyı azaltabilir.
Hastalık Seyri:
Dış kulak yolu iltihabı tedaviye iyi yanıt verir ancak tedavi edilmezse, komplikasyonlara yol açabilir. Şeker hastalığı gibi altta yatan problemi olan bazı hastalarda, hastalık kemiğe ve çevresel yumuşak dokulara yayılabilen ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.
Önlenmesi: Önlenebilir bir hastalıktır. Kirli suda yüzmeyin. Banyodan ve yüzmeden sonra kulaklarınızı nemli bırakmayın. Kulak kanalının nemli olması enfeksiyon riskini artırır.
KULAK NEZLESİ

Orta kulakta iltihapsız sıvı birikimi
Efüzyonlu otitis media nedir?

Efüzyonlu otitis media, orta kulakta iltihapsız sıvı birikimi anlamına gelir (Efüzyon, sıvı demektir). Genellikle komplikasyon geliştirmeden kendiliğinden iyileşir. Burunun kapatılarak kulağı açma girişimi sonrası orta kulakta sıvı birikimi olan hastalarda bazen rahatlama görülebilir.
Efüzyonlu otit neden olur?
Orta kulağa normal koşullarda, yutkunma esnasında östaki borusundan hava gelir. Orta kulak efüzyonunda östaki borusu tıkalıdır ve orta kulağa hava gelemez (nezle, grip, geniz eti). Kulak zarı arkasında sıvı birikir ve kulakta tıkanıklık ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde, bazen uçak seyahati veya dalış sporları sonrası basınç değişikliklerine bağlı, bazen de geniz ve burunu tıkayan çeşitli hastalıklar (burun eğriliği, geniz eti, tümör) nedeniyle oluşabilir.
Efüzyonlu otit nasıl tedavi edilir?
Genellikle kendiliğinden iyileşir. Burun açıcı spreyler ve antibiyotik kullanımı gerekebilir. Tedavi yanında ciklet çiğnenmesi önerilir. İlaç tedavisine rağmen düzelmiyorsa orta kulaktan sıvının cerrahi müdahale ile boşaltılması ve bazen tüp takılması gerekir. Bu müdahale esnasında çocuk geniz eti açısından değerlendirilir ve gerekiyorsa geniz eti de alınır.
Efüzyonlu otit tedavi edilmezse ne olur?
Eğer dirençli bir sıvı birikimi varsa, sıvının yoğunluğu giderek artar. Orta kulakta oluşan negatif basınç nedeniyle kulak zarı içeriye çöker. Bu durum uzun sürerse zarın yapısı bozulur ve çöküntüler kalıcı hale gelir. Zaman içinde eklenen orta kulak iltihapları ile kulak zarı delinebilir. Bu durumda işitme kaybı artabilir ve kalıcı olabilir.
ORTA KULAK İLTİHABI
Akut Orta Kulak İltihabı:
Genellikle bir üst solunum yolları infeksiyonunu takiben infeksiyonun orta kulağa ilerlemesi sonucu akut orta kulak infeksiyonu gelişir. Genel hastalık belirtilerinin yanında kulak ağrısı ve işitmede azalma bulunur. Östaki tüpünün tam gelişmemesi sonucu çocuklarda daha sık görülen bu hastalık iyi tedavi edilmezse ilerler ve orta kulakta iltihap birikir. Daha ileri aşamada ise kulak zarı delinerek iltihaplı bir akıntı oluşur. Uygun bir tedaviyle tamamen iyileşebilen bu enfeksiyon iyi tedavi edilmediğinde veya çok şiddetli bir enfeksiyon varlığında kulak zarındaki bu delik kalıcı hale gelebilir. Böylece kronik orta kulak infeksiyonları (kronik otitis media) gelişir.
Kronik Orta Kulak İltihabı:
Kulak zarında delinme ve iltihaplı kulak akıntısı ile karakterize enfeksiyonlar yıllar sürebilir ve ilaç tedavilerine direnç gösterirler. İnfeksiyon ilerleyerek orta kulağın tamamına, kafa kemiklerine, boyuna, beyine ve yüz siniri gibi önemli sinirlere yayılabilir. Bu durumda yüz felci, menenjit ve beyin apseleri gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Kronik otitlerin kesin tedavisi cerrahidir. Yapılan ameliyatla iltihaplı bölgeler temizlenir ve kulak zarındaki delik bir yama ile kapatılır. (timpanoplasti ameliyatı).
KULAK KİRİ(BUŞON)
Dış kulak yolundaki cildin salgısıdır. Bu salgı dışarıdan gelen toz ile diğer partikülleri tutar. Dış kulak yolu cildindeki dışa doğru olan hareketlerle kulak kepçesine doğru atılır. Kulak salgısının koyu olması, tozlu ortamlarda bulunma veya salgının dışarıya atılmasına engel faktörler birikime yol açarlar. Kulaklarınızı temizlememelisiniz. Dış kulak yolunun en derin kısmında kulak zarı bulunur. Kulağı temizlemek için sokulacak herhangi bir cisim kulak salgısını zara doğru itebileceği gibi kulak zarına da zarar verebilir. Ucu pamuklu kulak temizleme çubuğu kullanan kişiler, pamuğun ucuna sıvanan salgıyı görünce temizlediklerini düşünürler ancak salgının çoğunu zara doğru itmiştirler. Kulak salgısı normalde dışarı atılmasına rağmen bazı durumlarda kulakta birikerek tıkanıklığa yol açar. Buna şunlar neden olur: -Hastanın kulağını temizlemek için yabancı cisim sokması -Tozlu ve kirli ortamlarda çalışma -Dış kulak yolunda darlık nedeniyle buşonun dışarı atılamaması -Denize girme veya banyo sırasında dış kulak yolundaki az miktardaki salgının şişmesi Kulak tıkandığında öncelikle bir KBB uzmanının muayenesi ve tıkanıklığın gerçekten buşona bağlı olup olmadığı belirlenmelidir. Buşon saptandıktan sonra yapılacak tek şey buşonu çıkarmaktır. Buşon temizlenmesi periyodik olarak yapılan bir işlem değildir. Ne zaman kulak tıkanıklığı yapacak duruma gelirse o zaman temizlenir. Bu süre bir kaç ay olabileceği gibi temizleme de gerekmeyebilir.
İŞİTME KAYBI
İşitme kayıpları genel olarak üçe ayrılarak incelenirler.
1-İletim tipi işitme kaybı
2-Sensörinöral işitme kaybı
3-Mikst işitme kaybı
Dış kulak ve orta kulakla ilgili hastalıklar genel olarak iletim tipi işitme kaybı yaparken, iç kulak, işitme siniri ve beyinle ilgili hastalıklar sensörinöral tip işitme kaybı yaparlar. Eğer işitme yollarının sadece bir yerinde değil birden fazla bölgesinde hastalık varsa mikst (karışık) tip işitme kaybı ortaya çıkar.
Dış Kulak İle İlgili Sebepler:
-Kulak kiri (buşon)
-Dış kulak yolunda yabancı cisim
-Dış kulak yolunun doğumsal kapalı olması
-Dış kulak iltihapları
-Dış kulak tümörleri
Orta Kulak İle İlgili Sebepler:
-Kulak zarı delinmesi
-Orta kulak iltihabı
-Orta kulakta basınç düşüklüğü
-Orta kulak kemikçiklerinde kireçlenme
-Orta kulak tümörleri
İç Kulak ve İşitme Siniri ile İlgili Sebepler:
-İç kulak iltihabı (labirentit)
-İç kulaktaki duyma hücrelerinin hasar görmesi
-Ani işitme kaybı
-Gürültüye bağlı işitme kaybı
-Yaşlılığa bağlı işitme kaybı
-Meniere Hastalığı (iç kulak sıvılarında basınç artışı)
-İşitme sinirini ilgilendiren tümörler
Sebebi belirlemek için ilk olarak kulak muayene edilmelidir. Bu muayene sırasında dış kulak veya kulak zarındaki bir hastalık kolayca görülebilir. Kulak zarının görüntüsü özellikle orta kulak iltihaplarında olduğu gibi, orta kulağın durumu hakkında da bilgi verir. Muayenenin normal olduğu durumlarda, işitme kaybı sebebinin daha çok iç kulakla ilgili olabileceği düşünülür ancak bunu belirlemek için bazı tetkikler yapılır. Bu tetkiklerin en önemlisi odiometri denilen işitme ölçümleridir. Bu ölçümler bize işitme kaybının tipini (iletim, sensörinöral veya mikst), derecesini, hangi frekansların tutulduğunu gösterir. Orta kulak basıncını ölçmek için timpanometri, kulak kemikçiklerindeki kireçlenmeleri gösterebilmek için stapes refleksi, özellikle iç kulakla ilgili işitme kaybının sebebini belirlemek için bilgisayarlı tomografi (CT) veya manyetik resonans (MR) tetkikleri yapılması gerekebilir.
Dış kulak yolundaki kulak kiri ya da yabancı cisimlerin tedavisi bunların çıkarılmasıdır. Orta kulak iltihapları genellikle antibiyotik ya da diğer ilaçlarla tedavi edilir. Kronik orta kulak iltihaplarında tedavi bazen ameliyattır. Orta kulaktaki stapes kemikçiğinin kiraçlenmesine bağlı gelişen otoskleroz adı verilen hastalıkta stapes kemiği çıkarılarak yerine protez takılır. İç kulak la ilgili işitme kayıplarında, işitme kaybı genellikle kalıcıdır. Ancak tümörler bağlı işitme kayıplarında, işitme feda edilerek tümörün çıkarılması gerekir.
ÖSTAKİ BORUSU HASTALIKLARI
yutkunma sırasında östaki borusu açılma mekanizması bozulmuştur, nadiren tüpün organik bozukluğuda sebep olabilir. Orta kulakta negetif basınç oluşur. KIsa ve uzun süreli olabilir. Basınç hissi ile başlayıp, işitme kaybına gidebilen sıvı birikimi oluşabilir. Tıbbi tedaviye yanıt alınamazsa, gerekli muayenelerden sonra parasentez , ventilasyon tübü takılması yapılabilir.
Akut Orta Kulak İltihabı
Sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında oluşur, bazen hematojen yollada oluşabilir. İleri derecede zonklayıcı tip kulak ağrısı, işitme azlığı, ateş, kırgınlık yapar. Genellikle tıbbi tedaviyle tamamen düzelir.
Mastoidit; Orta kulak iltihabının ensık komplikasyonudur. İltihap orta kulaktan mastoid kemik(kulak arkasındaki kemik) içine doğru yayılır. Kulak akıntısı, kulak arkasına basmakla ağrı ve kulak kepçesini öne doğru iten şişlik olur. Tıbbi tedavi dönemi kaçırılmışsa operasyon gerekebilir.
Kronik Orta Kulak İltihabı
Temelinde mastoid kemik havalanma bozuklukları ve dirençli mikroorganizmalar yatar. Tekrarlayan kulak akıntıları ve işitme kaybı olur, kulak zarı deliktir. Tıbbi tedavi ile kulak akıntısının kurutulması gerekir, su kaçmasına engel olmak gerekir. Ameliyatla bazen düzeltilebilir.
Cholesteatom kötü kokulu akıntı, işitme kaybı, bazen kan gelmesi, baş ve kulak ağrısı yapan bir hastalıktır. Hastalık orta kulak kemiklerini, mastoid kemiği eriten bir yapısı vardır ve tehlikeli bir hastalıktır. Mutlaka ameliyat edilmelidir. Beyin absesi, menenjit, sepsis, iç kulağa yayılma, yüz felci gibi komplikasyonları vardır.
Otoskleroz; İç kulak kemik kapsülünün odaklar halinde mineral metobolizması bozukluğudur, kemikleşme odakları oluşur. Kulak kemikçiklerinde harekett bozukluğu yaptığı için(stapes fiksasyonu) iletim tipi işitme kaybı meydana gelir. Ameliyat ile işitme kaybı yüksek oranda düzeltilebilir. Beceri, özel ilgi isteyan bir operasyondur. Tüm KBB hekimlerince yapılmaz.
Travmatik Kulak Zarı Perforasyonları(yırtılması);
Kulağa tokat atma, vurma, üzerine düşme, kulağı kuracalama sonucu kaza ile olan bir durumdur. Hafiften, ileri dereceye değişen işitme kaybı, uğultu, ağrı ve bazen kanlı bir akıntı gelmesi olur. Oluşan yırtık küçükse kendiliğinden spontan iyileşir. Yırtık büyükse küçük bir müdehale ile düzeltilebilir. Düzelmeyen hastalarda kulak zarı ameliyatı( myringoplasti ) ameliyatı gerekebilir. Çok şiddetli darbelerde orta kulak kemikçikleri ve iç kulak siniri hasar görebilir.
Barotravma Ani basınç değişikliklerinde ( dalma sırasında, uçaklarda iniş veya kalkış sırasında) oluşabilir. Hafif bir ağrıdan, kulak zarı yırtılamsına kadar değişen bulgular olabilir. Ağrı, işitme kaybı, çınlama, uğultu, baş dönmesi olabilir. Bulgulara göre tedavisi planlanır.
Effüzyonlu otitis media; (orta kulakta sıvı birikmesi) Effüzyonlu otitis media sık görülen bir hastalıktır.Çocukların %50-60’ı hayatın ilk yıllarında orta kulakta effüzyon olan bir dönem geçirir. Bu dönem kısa sürerse fark edilmeden iyileşir. En önemli bulgu işitmenin azalmasıdır. Okul başarısını işitme azlığı etkiliyebilir. Kulak zarının çökmesi tedavi edilmezse adeziv otit gelişirse işitme kaybı düzeltilemiyebilir. Tedavisi zamanında yapılan kişilerde işitme tamamen normale döner. Ensık nedeni çocuklukta burun tıkanıklığı yapan geniz eti büyümesidir. Erişkinlerde tek taraflı effüzyon olan kişilerde nazofarenks tümörü açısından muayene yapmak gerekir. Orta kulak iltihabının iyileşme döneminde bir süre effüzyon oluşabilir. 3 aydan fazla devem eden effzüyonlara operasyon yapılır, gerekirse kulak ventilasyon tüpü takılır. Yarık damaklı ve down sendromlu kişilerde effüzyon sık görülebilir. Yanında sigara içilen veya yatar pozisyonda biberonla beslenen bebeklede effüzyon oluşabilir. Tedaviyle düzelmeyen hastalar ventilasyon tüpü takılır. Tüp takıldıktan sonra kulağı sudan korumak faydalı olur.
DIŞ KULAK URLARI
İyicil urların (bağdokusu uru, damar uru, kist) hiçbir niteleyici özelliği yoktur; özellikle kulak kepçesinde yerleşirler.
Kötücül urlar,ya bazal hücreli ya da yassı hücreli deri kanserleridir. Özellikle yaşlı erkeklerde ve çoğunlukla heliks üstünde ortaya çıkar. Bu urların çıkarılması güç değildir ve lenf düğümü yayılmaları (metastazlar) ortaya çıkmadan ameliyat yapılırsa, gelecekleri iyidir.
Kulak yolu kanseri çok daha tehlikelidir; ama çok ender raslamr. Dış kulak yolunun dibine ve orta kulağa doğru yayılma eğilimindedir. Teşhis biyopsiyle doğrulanır. Ameliyat geniş olmalı ve kobalt tedavisiyle tamamlanmalıdır.
ORTA KULAK URLARI
İyicil olabilirler. Birincil kolesteatom özel bir biçim oluşturur. Klinik belirtiler, süreğen bir kulak iltihabını izleyen ikincil kolesteatomdakinin aynıdır; başlıca farklı özelliği, öncesinde bir kulak iltihabı bulunmamasıdır. Röntgen filmi teşhisi doğrular ve urun yayılımını gösterir. Tedavi ikincil kolesteatomdakinin aynıdır.
Schüller Christian hastalığına ender raslamr. Dış kulak yolunda ya da şakak kemiğinin mememsi parçası (mastoyit) bölgesinde başlar. Belirtiler bir yaralaşma biçimindedir. Röntgen filmi kemikte harita görünümünü ortaya koyar. Ama. teşhis, özellikle biyopsiyle konur.
Kötücül urlar çoğunlukla bir epitel uru, daha ender olarak da bir sarkomdur. Klinik belirtiler süreğen bir kulak iltihabmdakinin aynıdır. Zaten
genellikle süreğen kulak iltihabı sırasında gelişirler. İrin kanlı hale dönüşür; kulak muayenesinde, kolayca kanayan, kuşkulu yeni oluşumlar gözlenir. Bu düzeyde yapılan biyopsi, teşhisi koydurur. Çoğunlukla sinir ağrısı tipinde ağrılar vardır ve şiddetleri önemli ölçüde artabilir. Hastalığın geleceği tehlikelidir.
Tedavi, şakak kemiğinin mememsi parçası kaya parçasının genişçe boşaltılmasına dayanır; bu da çoğunlukla yüz sinirinin çıkarılmasını gerektirir. Tedavi kobalt tedavisiyle tamamlanır; ama iyileşme, olağandışı denecek derecede azdır.
KULAK ZONASI
Yüz siniri gibi iç kulak yolunda bulunan VVris-berg sinirinin çıktığı diz düğümü üstüne nörotrop (sinir dokusuna ilgi gösteren) bir virüsün yerleşmesinin sonucudur.
3 belirti niteleyicidir:
1)-Kulak Ağrısı
Hafif ya da şiddetlidir, ilk belirtiyi oluşturur ve genellikle birkaç günde geçer;
2)-Döküntü
Kulak kepçesi çukurunun üstündeki deride ve dış kulak yolunun arka çeperinde (Ramsay Hunt bölgesi) yerleşmiştir; yavaş yavaş kahverengimsi kabukçuklara dönüşen kabarcıklarla nitelenir;
3)-Yüz Felci
Ancak yukardaki belirtilerden sonra ortaya çıkarı, çevresel tipte bir yüz felcidir.
Bunlara ek olarak, genel durumda hafif bir bozukluk ve genellikle az belirgin bir leni düğümleri büyümesi gözlenebilir.
Bütün belirtiler varsa, teşhis kolaydır. Deri belirtileri farkedilmeden geçerse, teşhiste yanılımp yüz felci, yalın bir soğuktan yüz felci (Bellin yüz felci) sanılabilir.
KLİNİK BİÇİMLER
Başlıca klinik biçim, hastalığın VIII. kafa sinirleri çiftine yayılmasıdır; buna «Sicardın tam kulak zonası» adı verilir. Alışılmış belirtilere salyangoz, bazen de dalız belirtileri eklenir. Kulak uğultusu ve algılama sağırlığı tipi sağırlıktan oluşan salyangoz belirtileri, geçici ya da kalıcı olabilir.
Dalız belirtileri en geç ortaya çıkar; başlıcaları baş dönmesidir. Bu baş dönmesi Meniere sendromunu taklit edebilir. Dalız deneyleri az ya da çok belirgin bir uyarılma azlığı ortaya koyar. Genellikle, bir süre sonra, dalız belirtileri yiter.
Yalnızca salyangozla ya da yalnızca dalızla ilgili biçimler görülebilir.
Yüz felcine yolaçmayan biçimler de görülebilir ve farkedilmeden geçerler.
TEDAVİ
B vitamini vermeye ve kortizon tedavisine dayanır; düşük dozlarda ışın tedavisi de öğütlenmektedir.
travma kökenli kulak bozunları
Travma doğrudan ya da dolaylı olabilir.
Doğrudansa, özellikle kulak kepçesine rastlar. Kulak kepçesinde kan toplanmasıyla birlikte yalın bir bere ya da bir yara, hattâ bir kopma görülebilir. Kopma varsa yalın ya da karmaşık bir kulak onarımı ameliyatı düşünülmelidir.
Daha sık raslanan dolaylı travma,iş ya da yol kazalarında olur. Şakak kemiğinin kaya parçasının (rocher) kırığı ya da dolambaç sarsıntısı söz konusudur.
ŞAKAK KEMİĞİNİN KAYA PARÇASI KIRIKLARI
Kırıklar, kulağın başlıca öğelerini içeren ve yüz sinirinin de içinden geçtiği şakak kemiğinin kaya parçasıyla ilgilidir.
Yalnızca kaya parçasında olabildikleri gibi, şakak bölgesindeki ya da artkafa bölgesindeki bir ki rığın uzantısı olarak da ortaya çıkabilirler. Kırık çizgisi, travma noktasından başlayarak kaya parçasına Crocher! kadar uzanır.
—dolambaç kırıkları (iç kulakla yüz sinirini ilgilendirirler);
orta kulak kırıkları (özellikle orta kulağı il gilendirirler);
—orta kulak dolambaç kırıkları (hem iç, hem de orta kulağı ilgilendirirler).
Dolambaç kırıkları
Artkafa kemiği travması kökenlidirler. Yaralının muayenesinde, tam olabilen bir sağırhk ortaya çıkarılabilir; ayrıca, dalız muayenesi dalızm da etkilendiğini gösterir: Baş dönmesi; denge bozukluğu; deneyler sırasında dalız tepkilerinde bir yavaşlama, hattâ dalız uyarılmazlsğı. Ayrıca, yüz siniri de zedelenmiş olabilir ve yüz felciyle kendini gösterir.
Orta kulak kırıkları
Bu kırıklar yalnızca orta kulağı ilgilendirir. Şakak kemiği ya da şakak kemiği çeper kemik travmalarında görülür; kırık çizgisi genellikle şakak kemiğinin kaya parçası ekseni boyunca uzunlamasınadır. Kulak zarının yırtılmasıyla birlikte kulak kanaması vardır. Sağırlık, iletim sağırlığı tipindedir; salyangoz ve yüz siniri sağlamdır. Dalız deneyleri normaldir.
Orta kulak dolambaç kırıkları
Artkafa, kemiği şakak kemiğinin mememsi parçası travmalarına bağlıdırlar; kırık çizgisi eğiktir ve orta kulakla iç kulağı etkiler; bazen, beyinde sert zar (dura mater) zedelenmiştir.
Orta kulak kırığında olduğu gibi, kulak kana ması vardır. Bazen akıntı pembe, daha sonra berrak olur; bu, beyin-omurilik sıvısının aktığını gösterir. Böylece beyin zarları iltihabı (menenjit) tehlikesi ortaya çıkar ve yüksek dozda antibiyotik tedavisi gerektirir.
Dolambaç kırıklarında olduğu gibi sağırlık, iç kulak kökenli sağırlık tipinde ya da karma sağırlık tipindedirr dalız bozuklukları baş dönmesine yolaçar; deneyler şiddetli bir uyarılma azlığı gösterir. Yüz siniri zedelenmiş olabilir.
DOLAMBAÇ SARSINTISI
Dolambaç sarsıntısı, dolambaçla ilgili olmayan bir kafatası kırığına eşlik eder; hattâ atmosfer basıncının apansızın değişmesi durumunda (patlama; grizu patlaması; bir basınçlı hava tüpünün patlaması, v.b.) ortaya çıkabilir.
2 biçimi vardır:
Biri nesnel belirtilerle, öteki tümüyle öznel belirtilerle gelişir.
1)-Nesnel biçim
Bu durumda sağırlık, algılama sağırlığı tipin-dedir ve çoğunlukla tiz seslerdedir. Hiçbir zaman çok önemli değildir; üstelik hastaların çoğunda, şiddeti giderek azalır ve çoğunlukla 6 ay sonunda iyileşir.
Dalızla ilgili belirtiler, kazadan hemen sonra çok sık görülen, ama sağırlık gibi giderek azalan baş dönmesiyle kendini gösterir. Dalız deneyleri bazen bir uyarılma azlığı, bazen bir uyarılma artışı, çoğunlukla da 2 dolambacın yanıtları arasında bir bakışımsızlık ortaya koyar.
2)-Öznel biçim
En sık rastlanan biçimdir; baş dönmesi, alışılmış kafa travması öznel belirtilerine eşlik eder. Bu belirtiler baş ağrıları, uykusuzluk, bellek ve kişilik bozuklukları, heyecan artışı ile nitelenir. Bu biçimin teşhisi daha güçtür; hasta çoğunlukla yakınmalarını abartır. Tam bir muayeneyle, özellikle elektronistagmografiyle nesnel belirtiler araştırılmalıdır.
BOYUN TRAVMASI
Kafa travması dışında, boyun travmasında da dolambaç bozuklukları görülebilir. Sözgelimi, bir otomobile arkadan şiddetle çaVpıldığında, çarpılan arabadaki kişinin kafası, önce zorla arkaya doğru gerilir, sonra öne bükülür. Bunun omurganın boyun bölümünde oluşturduğu çekilmeler, omurlararası bağlarda kopmaya ve omurga atardamarı düzeyinde dolaşım bozukluklarına yolaçabilir.
Bu durumda baş dönmesi olayın hemen ardından görülmeyebilir; travmadan birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir. Sağırlık yoktur ya da çok önemsizdir; buna karşılık kulak uğultuları, çınlamaları sıktır. Dalız belirtileri değişkendir. Bazen uyarılma azlığı, bazen uyarılma artışı; hastaların yaklaşık yarısında 2 dalız arasında bakışımsızlık görülür. Bu durumda elektronistagmografi yararlı olur ve gelişmeyi izlemeye yardım eder. Dolambaç bozuklukları arka boyun sendromunun öteki belirtileriyle birliktedir: Eoyun ağrısı; baş ağrıları-boynun sertliği; omurların dikensi çıkıntılarının, ense kaslarının ve trapez kasının bası altında kalması sonucu ağrılar. A.yrıca görme bozuklukları, hattâ ruhsal bozukluklar görülebilir.
Her zaman, omurganın boyun bölümünün filmi çekilmelidir.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
UÇAN Blogları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder