24 Ağustos 2016 Çarşamba

Hemoroid (Basur-Mayasıl) Gebelikte

HEMOROİT(BASUR-MAYASIL)HAKKINDA
Hemoroid Hastalığı
Muayene ve Teşhis Nasıl Oluşur Kabızlık Tedavileri Cerrahi Tedavi
Konservatif Tedavi CerrahiDışı Tedavi Laserötesi Tedavi Tekrarlarmı? Bende Varmıdır
Gebelikte basur Tedavi Olanların Cevap Alan Bitkisel Çözüm Hemoroid Resimleri
Menier Hastalığı Baş Ağrısı Nedir Kulak Hastalıkları Miğren Hastalığı
Vertigo Hastalığı Prostat Hastalığı
GEBELİK VE HEMOROİT(BASUR)
Sıklıkla “basur” olarak adlandırılan makat sıkıntılarının oluşmasında Gebeliğin hormonal ve mekanik etkileri göz ardı edilemez. Birçok bayan; makat sıkıntıları için sıklıkla “hamilelikte veya doğumdan sonra çıktı” ifadesini kullanır. Hatta tekrarlayan gebelik ve doğumlar sonrasında bu etkiler ve sıkıntılar daha da belirginleşir.
Diğer taraftan, tek suçlu olarak da gebeliği veya doğumu görmemek gerekir. Çünkü bardak, birden bire dolup taşmaz. O yüzden genç kızlık dönemlerinde kabızlık problemleri ile makat sorunları yaşayan ama bunları önemsemeyip geçiştiren bayanlarda; hamilelikte veya doğum sonrası süreçte makat sorunları çok daha belirgin hale gelir.
Dolayısıyla öncesinde de makat sıkıntıları olan bayanların gebelikleri; sıklıkla, aynı ilgi ve özeni isteyen biri kucağında diğeri poposunda ikizle sonuçlanır.
Korunma için ne yapılabilir?..
1. Hamilelik planı yapılmadan önce mevcut dışkılama işlevi ile makatın uygunluğu da dikkate alınmalıdır. Hiç boşuna gülmeyin. Malum, “hamilelik, doğum ve emzirme…” derken en az iki yıllık bir süreç planlanır. Bu süreci konforlu bir şekilde geçirebilmek için makatınızın da sağlam olması gerekir. Yoksa “hangi göte güvenip de hamile kalmışım?..” dersiniz.
2. Bildiğimizi sandığımız ama bilmediğimiz; normal beslenme ve normal dışkılama kuralları hakkında bilgilendirme alınmalıdır. (Kullanıcı Eğitimi)
3. Hamilelikte ortaya çıkacak sıkıntılarda; beslenme ve dışkılama alışkanlıkları uygun düzenlemelerle takviye edilmelidir.
Hemoroid (Basur) Tedavi Yaklaşımları
Basur veya Hemoroid olarak da bilinen Hemoroidal Hastalığın muayene aşamasında duyulan endişe ve kaygılar; ister istemez hastalığın tedavi aşamasında da devam eder. Hatta “Yaşayan bilir!..” düşüncesiyle dikkate alınan hasta hikaye ve tecrübeleri nedeniyle birçok hasta tedaviden çekinir.
Ancak doğamız gereği bilmediğimizden korkar ve endişe duyarız. Bu nedenle de asıl olan bilgi, dolayısıyla bilinçli hasta olabilmektir.
1. NİYE TEDAVİ OLUNMALI?
Tabii ki sağlıklı ve konforlu yaşam için...
a-) Sağlıklı yaşam adına, olası Kalın Barsak(Kolon) kanser riskini yok etmek için...
Makatta taze kanama; hem Kolorektal Kanser gibi yaşamı tehdit eden hem de Basur, Anal Fissür gibi yaşam konforunu bozan hastalıklarında ortak şikâyettir. Dolayısıyla aksi ispat edilene kadar makattaki her kanamanın kanser belirtisi de olabileceği düşünülür. Bu nedenle de Kolonoskopi/Rektosigmoidoskopi incelemesiyle kalın barsakta kanser olup olmadığı araştırılır.
Ancak makat kanamaları, genellikle “Basurdandır!..” veya “Basurum, yine kanıyor!..” denilerek geçiştirilir. Sonra da ilerleyen yıllarda kalın barsak kanseri tespit edildiğinde; “Basur vardı, kanser yaptı” denilerek basur suçlanır. Hâlbuki Basur kanser yapmaz, kansere de neden olmaz. Buradaki asıl suçlu; kişinin kendisi olup “basur” diyerek kanamaları geçiştirmesidir.
Diğer bir deyişle, makattaki her kanama; pimi çekilmiş el bombası gibidir. Ya sıkıca tutacaksın, yani düzenli aralıklarla kontrol ettireceksin. Yada elinden atacaksın, yani basur nedeniyle kanıyorsa nedeni yok etmek için tedavi olup kurtulacaksın…
b-) Sağlıklı yaşamın vazgeçilmezi olan yaşam konfor ve kalitesi için... Hemoroidal Hastalık; değişen sıklık ve şiddetteki makatta ağrı, kanama, şişlik gibi sıkıntılarla yaşam konfor ve kalitesini bozar. Bir şekilde devam eden kullanıcı hataları nedeniyle de yaşanan bu sıkıntılarda yıllar içersinde hem dalgalanma hem de artış olur. Dolayısıyla pek farkında olunmasa da bu durum; zamanla yaşam konfor ve kalitesini “Aklı kıçında yaşamak!..” misali iyice bozar. En basitinden, hiç düşünmeden gidip gerçekleştirilen dışkılama işlevi, yani tuvalet; korkulu rüya haline dönüşür… Şöyle ki;
♦► "Beslenme ve damak tadı, ağızda başlar” Ama çıkışta sorun varsa daha başlamadan biter!.. Çünkü kısıtlamalar başlar. Şunu yeme, bunu yeme gibisinden…
♦► İş yaşamında ise belli belirsiz zamanlarda yaşananağrı ve kanama ataklarıiş-güç kaybına yol açar.
♦► İleri yaştaki ebeveynlere bir bakın. Çocuklarının evi dahi olsa evlerinden çıkıp yatılı misafirliğe gitmezler. “Biz evimizde rahatız, oğlum/kızım” derler. Çünkü evlerinde alıştıkları, daha doğrusu makatlarının alıştığı bir düzen vardır.
Hayattaki tüm çaba; sağlıklı, özellikle de konforlu yaşamak değil midir? O halde dışkılamanın (makatın) sağladığı konfor ve kaliteyi göz ardı etmemek, bozulduysa da tekrar elde etmeye çalışmak (TEDAVİ OLMAK) gerekmez mi?
2. NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hemoroidal Hastalık, yani Basur için tedavi adına; Konservatif, Cerrahi ve Cerrahi Dışı olmak üzere 3 ana grupta yaklaşılır.
Basur, çatlak gibi makat hastalıklarında; hem hekimlerin hem de hastaların öncelikli tedavi yaklaşımı konservatif/medikal yöntemlerden yanadır. Ancak çoğu hasta; diğer birçok hastalıkta olduğu gibi "Doktor bana iki ilaç yazsın, ben bunları kullanayım, geçsin!.." tarzı tedavi beklentisine girer. Hâlbuki konservatif yaklaşım; yıllardır, pek farkında olmadan da olsa devam eden kullanıcı hatalarını tespit edip düzenlemeyi (Kullanıcı Eğitimini) hedefler. Bu sayede gereksiz ıkınmalardan uzak, rahat (normal) dışkılama amaçlanır. Ki bu süreç; yaşanan sıkıntıları da azaltmak amacıyla hap, krem, fitil gibi ilaçlarla ve sıcak uygulamalarla desteklenir.
Cerrahi veya Cerrahi dışı yaklaşımlardaki asıl amaç ise normal işlevini kaybetmiş, esnemiş asıcı bağlar ile bu bağlardaki hasara bağlı olarak sarkmış hemoroid memelerinin (gerekirse fazlalıklarının alınıp) makat iç kenarlarına tespit edilmesi, yani yeni asıcı bağların oluşturulmasıdır.
Bu tespit işlemi;
1. Sarkan hemoroid memelerinin tahrip edilmesi yani üzerine punto atılmasıyla (Resim-1) veya içinin dağlanmasıyla,
-- İnfrared(ışın), diyod laser, radyofrekans ile dağlama (koagülasyon-vaporizasyon) yöntemi,
2. Sarkan hemoroid memelerindeki fazlalıklarının bir kısmının, alttan baloncuk gibi büzülerek boğulmasıyla, (Resim-2) -- Lastik bant ile boğma yöntemi (Rubber Bant Ligation-RBL)
3. Sarkan hemoroid memelerindeki fazlalıklarının, uzunlamasına/enlemesine kesilip çıkarılmasıyla, (Resim-3) -- Her türlü cerrahi eksizyon işlemi (neşter, makas, ligasure, ultracısion, radyofrekans, stapler vs...)
4. Ya da sadece memeleri besleyen atar damarların bağlanmasıyla yapılabilir. -- HAL/DGHAL ve benzeri uygulamalar.
Resim-1: IRC ile Punto--Resim-2: RBL ile Boğma--Resim-3: Cerrahi ile kesme--Resim-4:-- HAL/DGHAL benzeri uygulamalar.
Tüm bu tespit işlemleri (Cerrahi/Cerrahi dışı yöntemler) sırasında gerek makat içinde gerek makat dışında gerekse makat içinde ve dışında çeşitli boyutlarda yaralar oluşturulur. Sonra da vücudumuzun yara iyileştirme süreci beklenir. Bu süreç sonunda oluşturulan yaranın, boyutuna da bağlı olarak makat kenarlarına tutunmayı sağlayan tespit alanı oluşur. Bu tespit alanının genişliği, aynı zamanda kuvvetlendirilmiş yeni asıcı bağ miktarının da bir göstergesidir. Böylece hastanın tedavi beklentisi karşılanmaya çalışılır.
ERKEN EVRE
Hemoroidlerde, hem sarkmanın fazla olmayışı hem de yastıkçıklarındaki asıcı bağ hasarının az olması sebebiyle; makat içinde ve dar alanlarda yara(lar) yapılması yeterli olur. Ki bu tespitlere cerrahi dışı yaklaşım adı verilir. Zamanla tedavi etkinliğini devam ettirebilmek için Kullanıcı eğitimi desteğinde tekrarlayıcı uygulama veya cerrahi yaklaşım gerektirir.
İLERİ EVRE
Hemoroidlerde ise hem sarkma hem de asıcı bağlardaki hasar daha fazla olduğundan makat içinde/dışında ve daha geniş alanlarda yaralara(tespitlere) ihtiyaç duyulur. Ki bu tespitler de cerrahi yaklaşımla elde edilebilir.
SONUÇ OLARAK
Dikkat edileceği üzere mevcut cerrahi veya cerrahi dışı yaklaşımlar tamamıyla makattaki, yani namludaki hasara odaklanır ve bir şekilde makat (namlu) onarımı sağlar. Hemoroid oluşmasında rol oynayan gereksiz ıkınmaların yarattığıi mekanizma hasarları ise kullanıcı eğitimiyle desteklenir. Böylece rahat(normal) dışkılama hedeflenir. Bu sayede makatın (namlunun) zorlanmaması ve sorun yaratmaması hedeflenerek tedavi etkinliği sağlanır.
Ancak kullanıcı eğitimi desteğine rağmen Normal dışkılama hala sağlanamıyorsa (dışkı, gereksiz ıkınmalar olmadan kendiliğinden çıkmıyorsa); bir şekilde devam eden gereksiz ıkınmalar nedeniyle zamanla “tekrarladı” diyen veya “kabız olmamaya (gereksiz ıkınmamaya) çalışın, kabız olursanız (gereksiz ıkınmaya devam ederseniz) tekrarlar” denilen hastalardan olunur.
İşte bu nedenle hemoroid tedavisine geçmeden önce; namlu(makat) hasarına ilave olarak dışkılama güçlüğüne sebep olan olası mekanizma hasarları yönünden de araştırma gerekir. Zaten mekanizma hasarı olmadan genellikle namlu hasarı (hemoroid) da olmaz. Bu amaçla hemoroid şikâyetleri ile gelen hastalara gerektiği ölçüde Defekografi, Anal Manometri, 3D Endoanal USG gibi tetkikler önerilir. Ancak bu sayede hem namlu hem de mekanizma hasarlarını da kapsayacak şekilde tedavi yaklaşımı genişletilebilir.
UÇAN Blogları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder